Yeni Bir Wellness Trendi - Orman Banyosu
En son ne zaman yanınızda cep telefonunuz, kafanızda düşünceleriniz olmadan doğada kayboldunuz? Hiç yapmadınız değil mi?
İnsan varoluşuyla evrimi boyunca zamanının %99'unu doğada, doğal bir ortamda geçirdi. Ancak günümüzde yapılan araştırmalar sonucunda çıkan sonuç düşündürücü ve ne yazık ki üzücü. ABD Çevre Koruma Kurumunun açıklamasına göre Amerikalılar hayatlarının %93'ünü kapalı alanlarda geçiriyor. Üstelik 2050 yılında dünya nüfusunun %66'sının da şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor.
Bizim ülkemizde de durum hiç farklı değil. Eğitim, iş vb. sebeplerden ötürü büyük şehirlere göç eden insanların, zamanla şehir hayatının temposu içerisinde kaybolan, uzun saatler çalışan, kendine ayıracak vakiti bulamayan, bulduğu zamanda evde ya da alışveriş merkezlerinde geçiren, bir şekilde tüketen insanların sayısı her geçen gün artıyor.
Halbuki doğada olmak doğamızda var! Japonların bunun için bir kavramı bile var; "Shinrin-yoku" . Peki nedir bu, gelin hep birlikte inceleyelim.
Shinrin-yoku:Orman Banyosu
Japonca'da shinrin-orman, yoku-banyo,duş almak, güneşlenmek anlamına geliyor. Orman banyosu yani orman terapisi demek :) Bu kavram 1982 yılında Japonya Orman Bakanlığı'nın öne sürdüğü bir planla ortaya çıkıyor. Asıl amaç şehirli nüfusun doğada, ormanda geçirdikleri zamanı arttırmak, daha kaliteli kılmak. Günümüzde hala Japonya'da birçok ormanda "orman terapisi" adı altında birçok hizmet veriliyor.
Bizim geç keşfettiğimiz bu kavram aslında son yılların en basit ve masrafsız wellness yöntemi.
Peki orman banyosu nasıl yapılır?
İlk deneyim için nereye gideceğinize karar vermek önemli. Ancak zamanla doğa ile kopan bağlarınızı güçlendirdikten sonra her yerde yapabilirsiniz. Evinizin balkonunda varsa bahçesinde, yakınınızdaki bir parkta, ne zaman ve nerede isterseniz. Önemli olan telefon, bilgisayar gibi dikkatinizi dağıtacak elektronik aletlerden olabildiğince uzak olmak. Hiçbirşeye ihtiyacınız yok, herşey doğada mevcut. Belki hafif bir yürüyüşle başlayabilirsiniz, amacımız kendimizi yoracak fiziksel aktivitelerde bulunmak değil, doğayla kucaklaşmak. Gözlerinizi kapatın ve mis gibi havayı içinize çekin, rüzgarı hissedin, rüzgarla hareket eden ağaçları izleyin, yerdeki yaprakların sesine ve hissine kulak verin, kuşların sesini dinleyin, varsa çiçekleri koklayın. Kısaca doğada olan biten ne varsa hissedin.
Orman banyosunun belirli kuralları ya da süresi yoktur. Doğayla bağ kurmak için kendinize göre en uygun yöntemi ve ihtiyacınız olan süreyi belirleyebilirsiniz. Belki ağaçların arasında oturmak, belki bir kitap okumak, belki resim yapmak -yeteneğiniz olsun ya da olmasın- tamamen size kalmış.
Bu ruhsal deneyimle tüm duyularınızı harekete geçirmiş, kendi içinize dönmeyi başarmış, zihinsel bir meditasyon yapmış, belki bu zamana kadar farkında bile olmadığınız yeteneklerinizi keşfetmiş olacaksınız.