Gezelim Görelim - En Güzel Sonbahar Rotaları
Yaz mevsimini yavaş yavaş geride bırakıyoruz. Kimimiz deniz, kum, güneş tatilinin hakkını verdi, kimimiz yurtiçi yurtdışı kültür gezilerini yaptı, kimimiz çok çalıştı ve bu yaz nasıl geçti hiç anlamadı. Yaz bitiyor diye üzülmüyoruz, aksine o çok sıcak havalar bitiyor, yerini hafif bir serinliğe bıraktığı için seviniyoruz. Sonbaharın mis kokusu, dokusu, doğadaki yansımaları ile biraz kültür, biraz tarih, biraz da lezzet. "Bu mevsim bir başka güzel herşey" dedirtecek en güzel rotalar... Hep birlikte bakalım, gezelim, görelim.
Benim çok vaktim yok, uzaklaşmaya da niyetim yok diyen İstanbullular ilk rotalarımız sizin için geliyor :)
- Garipçe Köyü
İstanbul Sarıyer'e yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunan ismi gibi bir garip köy, Garipçe köyü. Aslında bir balıkçı kasabası. Son zamanlarda İstanbul'da ama değil gibi hissetmek isteyenlerin uğrak noktası. "Hala böyle yerler kaldı mı?" diye düşündüren kendi halinde, sessiz sakin, salaş, küçücük bir yer. Deniz kenarındaki restoranlara oturup taze balığının, mis gibi serin havasının, deniz kokusunun tadını çıkartın.
2. Polonezköy
Bir diğer rota önerimizde İstanbul Anadolu yakasının Beykoz ilçesinden geliyor. Bu küçük köy, 1840'lı yıllarda Polonyalıların Ruslarla olan savaşında yurtlarını terk edip Osmanlı'ya sığınması sonucunda ortaya çıkıyor. Her mevsim bir başka güzel olan Polonezköy'ü ister konaklamalı haftasonu kaçamağı, ister günübirlik bir uzaklaşma için tercih edebilirsiniz. Tabiat parkında yürüyüşünüzü yaparken yere düşen yaprakların sesini, rüzgarı, ormanın kokusunu, tüm bu güzellikleri hissetmeyi unutmayın. Uzun parkurun girişinde "sessizlik zone" u olarak adlandırılan bu alanda telefonlarınızdan, şehrin karmaşasından ve gürültüsünden uzakta geçireceğiniz zamanın tadını çıkartın. Yürüyüş sonrası yine doğayla iç içe kahvaltı yapmayı da ihmal etmeyin.
3. Abant ve Yedigöller
Sonbahar ve kış mevsiminin ilk akla ilk gelen yeri Abant ve Yedigöller. Sonbaharın büyüleyici renklerinin tartışmasız en güzel görüldüğü yerlerden. İsterseniz konaklamalı isterseniz günübirlik tur programlarıyla da bu güzel yerlerin keyfini çıkartabilirsiniz. Bol bol fotoğraf çekmeyi,Abant gölü boyunca yürüyüş yapmayı, Yedigöller Milli Parkının içinde yer alan, şelale, Pisagor ağacı, gülen kayalar ve dilek çeşmesini görmeyi ihmal etmeyin.
4. Beypazarı
Ankaralıların gözbebeği, tarihi, lezzetleri ile vazgeçilmezi, Beypazarı. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Beypazarı, Anadolu kültürünü görüp, yaşayabileceğiniz en sıcak ve sevimli yerlerden biri. Burada ne mi yapılır? Sıra sıra dizilmiş o güzel ahşap evlerinin arasında kaybolup gezebilir, muhteşem fotoğraflar çekebilir, sıcakkanlı insanlarıyla sohbet edebilir, tarihi çarşısında gezebilirsiniz. Yerel halkın dükkanlarının önünde ikram ettikleri incecik yaprak sarması, 80 katlı ev baklavası ve beypazarı kurusu gibi muhteşem lezzetlerinin tadına bakmayı, yemeklerinden yemeyi sakın ihmal etmeyin.
5. Amasra
Tarih, doğa, huzur... Ne ararsanız Amasra'da mevcut. Bartın'a bağlı bu küçük balıkçı kasabası hala insanları, doğası ve yerel tatlarıyla doğal kalmayı başarabilmiş ender yerlerden. İnsanların birbirine karşı gösterdiği nezaketi, saygıyı, sonsuz güveni görünce şaşırabilirsiniz. Bu kasaba yaşayan insanlar eskiden kalma güvenle evlerinin ve arabalarının kapılarını kilitlememe alışkanlıklarını sürdürüyorlar :)
Amasra'da ister gündüz doğanın, deniz kokusunun keyfine varın, bol bol yürüyüş yapıp fotoğraf çekin, isterseniz akşam meşhur balıkçılarında taze balığın, meşhur salatasının, mezelerinin ve canlı müziğin tadını çıkartın.
6. Kapadokya
Doğanın tüm cömertliğini sergilediği, her mevsim bir başka güzel, büyüleci Kapadokya... Sonbahar'da gezmek için harika. Eğer mümkünse konaklama için mağara otelleri tercih edin, şaraplarının tadına mutlaka bakın ve gündoğumunu sakın kaçırmayın!